Neden İngiliz Dili ve Edebiyatı Okumalı?
Sevgili Gençler,
Ünlü İngiliz şair John Donne bir şiirine şu dizelerle başlar:
"Hiç kimse bir ada değildir, tamamen kendi başına değildir; her insan kıtanın bir parçası, bütünün bir parçasıdır."
Biz de inanıyoruz ki, insanlar bağımsız bir varlık değil, bir bütünün vazgeçilmez parçalarıdır. Bunu bireycilik karşıtı bir duruş olarak algılamayın lütfen. İnsanlar, tüm farklılıklarına rağmen yalnızca kendi deneyimleriyle değil, başkalarının varlığı ve yaşadıkları, tüm toplumların geçmiş, şimdi ve gelecek tasarımları ve özellikleri üzerinden de tanımlanır. Bu yönüyle inan ve toplum bilimlerinin temel meselelerine – kimlik, etik, toplumsal bağlılık, varoluş – doğrudan temas eder.
Teknolojik ilerleme ve ekonomik kazançların giderek daha fazla ön plana çıktığı bir dünyada, İngiliz Dili ve Edebiyatı okumak bazılarına nostaljiye veya soyutlamaya kapılmak hatta başkalarına ait bir kültürü benimsemek gibi görünebilir. Ancak bu görüş, çağdaş dünyada edebiyat çalışmalarının kalıcı ve hatta acil değerini temelden yanlış anlamaktır. Edebiyat, sadece eski kitapları okumak veya klasik eserleri incelemek değildir; zengin bir bilişsel, etik ve hayal gücü yeteneklerini geliştiren entelektüel bir disiplindir. Edebiyat aracılığıyla öğrenciler, anlamlı sorular sormayı, entelektüel zorluklarla yüzleşmeyi, farklı bakış açılarıyla etkileşime girmeyi ve evrensel insan deneyimini incelikli bir şekilde anlamayı öğrenirler.
İngiliz Dili ve Edebiyatı özünde bir araştırma disiplinidir. Öğrencilere ne düşüneceklerini değil, nasıl düşüneceklerini öğretir. Shakespeare trajedilerinden postmodern romanlara kadar karmaşık metinlerle karşı karşıya kalan öğrenciler, dili doğru bir şekilde yorumlamayı, belirsizlikleri ayırt etmeyi ve daha derin anlamlar çıkarmayı öğrenirler. Açık uçlu, sorgulayıcı sorular sormak için eğitilirler: Bu metin iktidar, kimlik veya ahlak hakkında ne söylüyor? Yapısında hangi ideolojiler yatıyor? Söylenmeyenler nelerdir? Bu sorgulama biçimi, entelektüel merakı, düşünce bağımsızlığını ve basit cevapları kabullenmemeyi teşvik eder. Bu nitelikler, akademik yaşam için olduğu kadar demokratik bir toplum oluşturabilmek için de çok önemlidir.
İngiliz Dili ve Edebiyatı okumak öğrencileri konfor alanlarının dışına çıkmaya zorlar. John Donne'nin bir şiiri veya Zadie Smith’in bir romanı kolayca sindirilebilecek türden değildir; dikkat, duygusal katılım ve eleştirel düşünme gerektirir. Öğrenciler, basit yorumlara izin vermeyen, onları alışılmadık dünya görüşleriyle karşı karşıya getiren ve kendi varsayımlarını dahi sorgulamaya zorlayan metinlerle uğraşırlar. Bunu yaparken, entelektüel dayanıklılık ve analitik derinlik, yani erken bir sonuca varmak yerine karmaşıklığın içinde kalma becerisi geliştirirler.
Edebiyat, dışarda bırakılmışlara ses verir, tarihsel adaletsizliklere tanıklık eder ve egemen söylemlerin dışında kalanların iç dünyalarını ortaya çıkarır. Örneğin Virginia Woolf'un Orlando’su, veya Kafka’nın Metamorphosis adlı eserlerini okurken, öğrenciler sadece hikayeleri incelemekle kalmaz, aynı zamanda hafıza, kimlik ve ilerlemenin bedelleri hakkında etik diyaloglara da katılırlar.
Sorgulama, meydan okuma ve empatiyi teşvik etmenin yanı sıra, İngiliz Dili ve Edebiyatı metinler yoluyla estetik ve dilsel duyarlılığı da geliştirir. Metinleri dikkatle okumak, dile olan dikkati keskinleştirir: dilin ritmini, yapısını, ikna etme veya tedirgin etme gücünü. Bu artan dil bilinci, öğrencilerin kendi yazma ve iletişim becerilerini geliştirir, onlara ikna edici bir şekilde tartışma, zarif bir şekilde yazma ve fikirlerini net ve incelikli bir şekilde ifade etme becerisi kazandırır.
Bölüm hocalarınız olarak en önemli hedeflerimizden bir sizlerde temeli sağlam kalıcı bir hayal gücü özgürlüğü duygusu geliştirmektir. Öğrencileri alternatif gerçeklikler hayal etmeye, baskın paradigmaları eleştirmeye ve insan olmanın anlamını keşfetmeye davet ediyoruz. Psikanalizden feminizme kazanacağınız eleştirel bakış açıları size dünyayı yorumlama yeteneği kazandırmanın yanı sıra, onu değiştirme gücü de verir.
Bu vizyona sahip ve Türkçe ve İngilizce’nin yanı sıra üçüncü bir dile de hakim, Dilbilim dersleri ile dillerin yapısını kavramış, Çeviri dersleri ile farklı diller arasında kolaylıkla geçiş yapabilen, Dil Eğitimi dersleri sayesinde bir dilin inceliklerini aktarmada uzmanlaşmış bireyler olarak mezun olmak size iş hayatınızda da öncelikler sağlayacaktır. Övünerek söyleyebilirim ki mezunlarımız çok farklı alanlarda çalışmaya yatkın, donanımlı ve öğrenmeye en açık ve öğrenme ve öğretme stratejilerini en iyi bilen kişiler olarak her zaman tercih edilmektedirler.
Sonuç olarak, bölümümüzde okumak derslerden başarı ile geçmenin ve İstinye Üniversitesi damgalı ayrıcalıklı bir diploma sahibi olmanın çok daha fazlasıdır; aydınlık bir zihin ve herkesin gıpta edeceği bir karakterin oluşumudur. Merakı besler, entelektüel kayıtsızlığa meydan okur, etik bilinci geliştirir, iletişimi geliştirir ve hayal gücünü özgürleştirir.
Lütfen unutmayın ‘Hiç kimse bir ada değildir,” haydi birlikte insanlık kıtasını keşfetmeye!